Ads Top

Başarılı Olmanın Tek Şartı: Çalışmak

Tüm iyi işlerin gökten bir şimşek ya da ilham perileri ile geldiğine dair yaygın bir efsane vardır. Doğuştan dahiler fikrini hepimiz seviyoruz ve bir gün bizim de buna dahil olabileceğimizi düşünmekten hoşlanıyoruz. Bir gün bir şey olacak ve mükemmel bir şey çıkartacağız ortaya. Özellikle sanat (Resim, müzik, yazarlık, heykel vs…) ile ilgilenenlerde bu inanış daha fazladır.


Belki öyle olmadığımızdan ve vizyonumuzu hayata geçirmek için çok çalışmamız gerektiğinden şüphelenmeye başladığımızda, bunun yerine ilham perisi kavramına döneriz. Başka bir deyişle, göklerden bize gelen mistik bir güç. Bizim çabamızın dışında, tek dokunuşla gerçekleşecek ve mükemmel bir şekilde birbirini takip eden bir dizi eylemler zinciri.

Böyle söyleyince ne kadar da inanılmaz ve saçma geliyor değil mi?


Gerçek şu ki, yaratma gücü her birimizin içindedir. İşte efsanevi koreograf Twyla Tharp, *Yaratıcı Alışkanlık* kitabında bu gerçeği yazıyor:


> "Mozart klavyenin başına oturup Tanrı’nın kulağına fısıldayarak müziği parmak uçlarından fışkırmasına izin veren saf bir dahi değildi. Filmlere bilet satmak için güzel bir görüntü, ama Tanrı size bu yeteneği kazanmanız için dokunmuş olsun ya da olmasın, yine de çalışmak zorundasınız. Öğrenmeden ve hazırlık yapmadan, o mistik dokunuşun gücünü nasıl kullanacağınızı bilemezsiniz.”


Bununla birlikte uzmanlaşmak istediğiniz konuyla ilgili pürüzsüz bir zaman geçirerek sadece onunla uğraşmanızın yeterli olacağı da bir hatadır. Konu hakkında; aynı zamanda, düşünüyor, araştırıyor, okuyor, hayal ediyor, gözden geçiriyor, sayfaları çevirip araştırıyor, googleda arama yapıyor, fikrinizi değiştiriyor ve evet, hatta bazen şüphe içinde yuvarlanıyor olmalısınız. Tüm bu aktivitelerin uzmanlaşma sürecinizin bir parçası olması için kendinize izin verin ve işi her gün ve her gün ve her gün sıkılmadan, pes etmeden yapmaya devam etmek için kendinizi ikna edin, motivasyonunuzu yüksek tutun ve emin adımlarla ilerleyin


Başarı kriterimiz nedir ne olmalıdır


TDK sözlüğüne göre başarı: “**Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü, bir işi istenilen biçimde bitirmek, elde etmek, istediğini bulmak**.” olarak açıklanmaktadır.


Sözlük tanımından çıkıp biraz yorumlayacak olur isek, başarı kişinin mevcut koşullarda, herhangi bir durum / olay / aksiyon için yapabileceği olumlu eylem hatta eylemler zinciri diyebiliriz.


Basite indirgemek açısından, bir kaç örnek vermek isterim.


Sayısal bölümde okuyan bir lise öğrencisi Matematik dersinden başarılı olabilmek için geçerli not alması yeterli iken, ucu ucuna geçerli not alan bu öğrenci Üniversite sınavında başarılı olma olasılığı oldukça düşüktür.


Burada öğrencinin başarı için taban sınırı nedir? Sözel bölümde okuyan bir öğrenci için, Matematik dersinde ucu ucuna alınan başarı notu yeterli iken, sayılan bölüm okuyan öğrenci için vasat bir değerdir. Lise’den sonra okumayı düşünmeyen bir öğrenci için oldukça başarılı bir değerdir, çünkü en hızlı şekilde amacına ulaşmıştır.


Diğer bir örnekte; iş hayatında, Öğretmen olduğunuzu varsayar isek, başarınızı nasıl ölçersiniz? Dersten hiç bir öğrencinizin kalmaması yeterli olur mu? Basit soru sorar ya da soruları önceden dağıtır iseniz herkes yüksek not alabilir ama daha sonraki aşamalarda bu öğrenciler başarısız olur ise, öğretmen de başarısız olmalı mıdır? Bence olmalıdır.


Tüm bunları düşündüğümüzde, başarıyı tek bir ölçeğe indirgemenin yanıltıcı olabileceğini öngörebiliriz, bu sebeple, başarılı olabilmek için “olumlu eylemler zinciri” tanımımızdan yola çıkarak, birbiri ile bağıntılı bir çok unsurda, sonrakini de destekleyecek, en iyi sonuca ulaşmalıyız diyebiliriz.


Nasıl Başarılı Oluruz?


Öğrenciliğimiz, iş hayatımız, yaptığımız sporlar veya daha da detaya girer isek, özel hayatımızda gerçekleştirdiğimiz tüm eylemlerde nasıl başarılı oluruz?


Öncelikle, yazının sonunda sebep ve sonuçlarıyla varacağımız ve söyleyeceğimizi en başta da söylemek isterim.


Başarılı olmanın en temel unsuru “Çok Çalışmak! Sizin için, uğraştığınız konuda çok çalışmak yeterli olmuyor ise başarılı olmanız için daha da çok çalışmanız!”


Her ne yapıyor olursanız olun, bir şeyi çalışmadan başarılı olabilmeniz oldukça az rastlanan bir durumdur, istisnalar kaideyi bozmaz. Herhangi bir konuda başarılı olmak istiyorsanız, çok çok çok fazla çalışmanız gerektiğini unutmayın ve aklınızın bir köşesine çiviyle çakın.


Okul hayatı ve iş hayatını dışarıda tutarak bir örnek vermek gerekir ise, herhangi bir konuda uzmanlaşmak için, o konu üzerine 10.000 saat çalışmanız gerektiği (Malcolm Gladwell) söylenen ve bence geçerliliği olan bir durum.


Örneğin bir müzik enstrümanı çalmak ya da iyi bir resim yapma konusunda uzmanlaşmak için 10.000 saat kuralını hesaplayalım.


Günde 8 saat ve haftada 5 gün buna zaman ayırsanız, yılda 240 günde toplam 1920 saat harcamanız gerekir.


Bu da aynı tempo ile yaklaşık 5 yılda müzik enstrümanı ya da resim konusunda uzmanlaşmış olunabileceğini ifade eder.


Tabi ki her insanın yetenekleri farklıdır, ve ayırabileceği zaman, kimi insan 3-4 yılda uzmanlaşırken kimisi 8-10 yılda uzmanlaşabilir.


Şu şüphesiz bir gerçek ki, herhangi bir konuda uzmanlaşmış birisine, uzman olduğu konuda bu noktaya gelebilmek için ne kadar zaman harcadığını sorarsanız, ortalamada 10.000 saati buluyor olacaksınız.


En basitinden, bir çok insan araba sürmeyi öğrenir ama usta bir şoför olabilmek için kaç yıl /saat/km araç sürmesi gerekir? Bu sorunun cevabını size bırakıyorum.


Sevdiğim dizilerden bir tanesi olan Better Call Saul’da Jimmy için, bir bölümde(sanırım mahkemede geçen bir bölümdü) Jimmy’nin belki çok yetenekli olmadığı ama her zaman çok çalışkan olduğu söylenmişti ve dizide buna odaklandığınızda, Jimmy’nin her zaman bir konuyu halletmek için gerçekten çok çalışması gerektiği ve bu çalışmayı da her zaman gerçekleştirdiğini fark ediyorsunuz.


“Hayatta başarıya giden yoldaki en önemli şey çalışmaktır. Her gün oturup aynı şeyi denemekten başka hiçbir şeyin önemi yok.”

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.