İzlediğinizde Beyin Yakan Filmler Serisi #1
İngilizcede "Mindfuck Movie" olarak bahsedilen bizde "Beyin yakan Fimler" olarak bahsedilen bu film türünden kısaca; kafa karıştıran filmler olarak bahsedebiliriz.
Paradokslar, Uzay-Zaman, Hayallerin, Rüyaların ve Gerçeklerin karıştığı 'Oyun içinde oyun' diye bahsedebileceğimiz ve bu konular üzerine kurgulanmış filmler.
Benim de izlemekten en çok keyif aldığım film türlerinden biris olan bu "Beyin Yakan Filmler" serisindeki filmleri bloğumda paylaşmak istedim.
İlk seri en çok beğendiğim ve günümüze yakın tarihte çekilmiş filmlerden seçmeye çalıştım.
İzgilizcede "Mindfuck Movie" olarak bahsedilen bizde "Beyin yakan Fimler" olarak bahsedilen bu film türünden kısaca; kafa karıştıran filmler olarak bahsedebiliriz.
Paradokslar, Uzay-Zaman, Hayallerin, Rüyaların ve Gerçeklerin karıştığı 'Oyun içinde oyun' diye bahsedebileceğimiz ve bu konular üzerine kurgulanmış filmler.
Benim de izlemekten en çok keyif aldığım film türlerinden biris olan bu "Beyin Yakan Filmler" serisindeki filmleri bloğumda paylaşmak istedim.
İlk seri en çok beğendiğim ve günümüze yakın tarihte çekilmiş filmlerden seçmeye çalıştım.
İyi Seyirler.
Konusu: Yakın gelecekte dünyayı ele geçiren Mimics adlı uzaylı birliği, birçok büyük şehri yok eder ve milyonlarca insanı ölümün eşiğinde bekletir.
Dünyada hiçbir ordu, onların hızına, silahlarının gücüne ve de en önemlisi telepati yoluyla emir verme ve uygulama güçlerine ulaşamaz.
Artık dünyadaki tüm ordular bu uzaylı sürüsüne karşı güçlerini birleştirmek durumundadır ve bu güç birliği dışında ikinci bir şansları yoktur.
Subay Bill Cage daha önce bu savaşlardan hiçbirine katılmamış tecrübesiz bir askerdir ve atıldığı yeni görevi onun için bir nevi intihar anlamına gelmektedir. Beklenen olur; Cage dakikalar içerisinde öldürülür...
Fakat bu bir sonu değil, yeni bir başlangıcı doğurur. Cage, sıradışı bir şekilde cehennem gibi bir günde uyanır, kendini kırılması zor bir döngünün içerisinde bulur. Buna göre her seferinde ölüp sonrasında yeniden dirilip aynı savaşı bir kez daha tekrarlamak zorundadır. Her geri dönüşünde daha güçlü, daha zeki ve Mimics'lerle daha kolay başa çıkabilir hale gelse de kendine verilen iş dünyanın en zorlu görevidir.
Zamanda yolculuk ve paradokslar üzerine yapılmış filmleri seviyorsanız bu film tam size göre, hiç zaman kaybetmeden izlemeye başlayın.
Konusu: Film zamansal ajanımızın Fiyasko Bombacısı olarak bilinen ünlü bir teröristi aramasıyla başlıyor.
Ajanımız bombanın patlamasını engellemiş ama oluşan küçük patlamada yüzü tanınmaz hale gelmiştir. Fiyasko Bombacısı kaçmış ama zamansal ajan bilinmeyen bir kişinin yardımıyla zaman makinesiyle 1992 yılına gitmiştir. Ajan yüz ameliyatı olmuş şekilde uyanır.
Bu ajan gizemli bir departman için çalışmaktadır ve bu departman Fiyasko Bombacısını yakalamak için zamanda yolculuklar yapan ajanlarla patlamaları önlemeye çalışmaktadır.
Fiyasko Bombacısı 1975 yılında New York'ta yaptığı bir patlamada 11.000 insanın ölümünden sorumludur.
Bu filmde kara delik, solucan deliği, beşinci boyut ve zamanda yolculuk gibi konuları dibine kadar işlenmektedir.
Konusu: Yakın bir gelecekte, tahıl ürünlerinin ölmesine neden olan bir küf yüzünden medeniyet gerileyerek tarım toplumu seviyesine düşmüştür. Eski bir NASA pilotu olan Cooper ailesi ile birlikte bir tarla işletmektedir.
Cooper'ın 10 yaşında olan kızı Murph odasında bir hayaletin kendisi ile iletişim kurduğunu düşünmektedir. Sonrasında Murph'un "hayalet"inin gönderdiği bilinmeyen istihbaratın yerçekimsel dalga kullanarak kodlandığını keşfederler, tozlar üstünde kalan ikili sistemde yazılı koordinat Cooper ve kızını NASA'nın gizli bir üssündeki Profesör John Brand'e yönlendirir.
Profesör Brand'in "Onlar" dediği, uzaylı bir zekanın Satürn yakınında bir solucan deliğini açtığını, bariz bir şekilde başka bir galaksiye geçerek yaşanabilir yeni bir gezegen bulmamız için bir umut verdiklerini söyler. NASA'nın “Lazarus görevleri” dev kara delik olan Gargantua yörüngesinde üç adet potansiyel yaşanabilir gezegen tanımlamıştır; Miller, Edmund ve Mann gezegenler isimlerini keşif için giden astronotlardan almıştır.
Cooper'ın pilotluğunu yaptığı Endurance uzay aracı ile beraberindeki astronotların görevi bu gezegenlerdeki uzay istasyonlarından gelen veriye dayanarak hangi gezegenin yaşanabilir olduğunu araştırmaktır. Aslında her şey bir döngüden ibarettir.
Scorsese'nin olgunluk çağı ürünlerinden Zindan Adası da, yönetmenin bir çok filmi gibi yine bir başyapıt statüsünde. Filmde, Teddy Daniels ve Chuck Aule isimli iki polis memurunun, Rachel Solando adlı bir akıl hastasının ortadan kaybolması üzerine tehlikeli akıl hastalarının tedavi gördüğü Shutter Adası isimli bölgede konuşlanan Ashecliffe Hastanesi'ne soruşturma yapmak için gitmesi ve sonradan gelişen esrarengiz olaylar aktarılıyor. Burada karşılaştıkları isyan tablosu ve çığrından çıkan işler bu davayı gittikçe zora sokacak, zamanla rüya ve gerçek arasındaki sınırlar zorlanacaktır. Usta yönetmen Martin Scorsese tarafından Dennis Lehane'nin ünlü romanından sinemaya uyarlanan filmin başrolünde yönetmenin gözde oyuncularından Leonardo Di Caprio bulunuyor.
Başlıkta bahsi geçen Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adam.
Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır?
Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır...
Ve pek çok gezegen, iki ölüm ve sevilecek kadınlar....
Paradokslar, Uzay-Zaman, Hayallerin, Rüyaların ve Gerçeklerin karıştığı 'Oyun içinde oyun' diye bahsedebileceğimiz ve bu konular üzerine kurgulanmış filmler.
Benim de izlemekten en çok keyif aldığım film türlerinden biris olan bu "Beyin Yakan Filmler" serisindeki filmleri bloğumda paylaşmak istedim.
İlk seri en çok beğendiğim ve günümüze yakın tarihte çekilmiş filmlerden seçmeye çalıştım.
İzgilizcede "Mindfuck Movie" olarak bahsedilen bizde "Beyin yakan Fimler" olarak bahsedilen bu film türünden kısaca; kafa karıştıran filmler olarak bahsedebiliriz.
Paradokslar, Uzay-Zaman, Hayallerin, Rüyaların ve Gerçeklerin karıştığı 'Oyun içinde oyun' diye bahsedebileceğimiz ve bu konular üzerine kurgulanmış filmler.
Benim de izlemekten en çok keyif aldığım film türlerinden biris olan bu "Beyin Yakan Filmler" serisindeki filmleri bloğumda paylaşmak istedim.
İlk seri en çok beğendiğim ve günümüze yakın tarihte çekilmiş filmlerden seçmeye çalıştım.
İyi Seyirler.
Edge of Tomorrow - (Yarının Sınırında)
Konusu: Yakın gelecekte dünyayı ele geçiren Mimics adlı uzaylı birliği, birçok büyük şehri yok eder ve milyonlarca insanı ölümün eşiğinde bekletir.
Dünyada hiçbir ordu, onların hızına, silahlarının gücüne ve de en önemlisi telepati yoluyla emir verme ve uygulama güçlerine ulaşamaz.
Artık dünyadaki tüm ordular bu uzaylı sürüsüne karşı güçlerini birleştirmek durumundadır ve bu güç birliği dışında ikinci bir şansları yoktur.
Subay Bill Cage daha önce bu savaşlardan hiçbirine katılmamış tecrübesiz bir askerdir ve atıldığı yeni görevi onun için bir nevi intihar anlamına gelmektedir. Beklenen olur; Cage dakikalar içerisinde öldürülür...
Fakat bu bir sonu değil, yeni bir başlangıcı doğurur. Cage, sıradışı bir şekilde cehennem gibi bir günde uyanır, kendini kırılması zor bir döngünün içerisinde bulur. Buna göre her seferinde ölüp sonrasında yeniden dirilip aynı savaşı bir kez daha tekrarlamak zorundadır. Her geri dönüşünde daha güçlü, daha zeki ve Mimics'lerle daha kolay başa çıkabilir hale gelse de kendine verilen iş dünyanın en zorlu görevidir.
Predestination - (Kader)
Zamanda yolculuk ve paradokslar üzerine yapılmış filmleri seviyorsanız bu film tam size göre, hiç zaman kaybetmeden izlemeye başlayın.
Konusu: Film zamansal ajanımızın Fiyasko Bombacısı olarak bilinen ünlü bir teröristi aramasıyla başlıyor.
Ajanımız bombanın patlamasını engellemiş ama oluşan küçük patlamada yüzü tanınmaz hale gelmiştir. Fiyasko Bombacısı kaçmış ama zamansal ajan bilinmeyen bir kişinin yardımıyla zaman makinesiyle 1992 yılına gitmiştir. Ajan yüz ameliyatı olmuş şekilde uyanır.
Bu ajan gizemli bir departman için çalışmaktadır ve bu departman Fiyasko Bombacısını yakalamak için zamanda yolculuklar yapan ajanlarla patlamaları önlemeye çalışmaktadır.
Fiyasko Bombacısı 1975 yılında New York'ta yaptığı bir patlamada 11.000 insanın ölümünden sorumludur.
Interstellar - (Yıldızlararası)
Bu filmde kara delik, solucan deliği, beşinci boyut ve zamanda yolculuk gibi konuları dibine kadar işlenmektedir.
Konusu: Yakın bir gelecekte, tahıl ürünlerinin ölmesine neden olan bir küf yüzünden medeniyet gerileyerek tarım toplumu seviyesine düşmüştür. Eski bir NASA pilotu olan Cooper ailesi ile birlikte bir tarla işletmektedir.
Cooper'ın 10 yaşında olan kızı Murph odasında bir hayaletin kendisi ile iletişim kurduğunu düşünmektedir. Sonrasında Murph'un "hayalet"inin gönderdiği bilinmeyen istihbaratın yerçekimsel dalga kullanarak kodlandığını keşfederler, tozlar üstünde kalan ikili sistemde yazılı koordinat Cooper ve kızını NASA'nın gizli bir üssündeki Profesör John Brand'e yönlendirir.
Profesör Brand'in "Onlar" dediği, uzaylı bir zekanın Satürn yakınında bir solucan deliğini açtığını, bariz bir şekilde başka bir galaksiye geçerek yaşanabilir yeni bir gezegen bulmamız için bir umut verdiklerini söyler. NASA'nın “Lazarus görevleri” dev kara delik olan Gargantua yörüngesinde üç adet potansiyel yaşanabilir gezegen tanımlamıştır; Miller, Edmund ve Mann gezegenler isimlerini keşif için giden astronotlardan almıştır.
Cooper'ın pilotluğunu yaptığı Endurance uzay aracı ile beraberindeki astronotların görevi bu gezegenlerdeki uzay istasyonlarından gelen veriye dayanarak hangi gezegenin yaşanabilir olduğunu araştırmaktır. Aslında her şey bir döngüden ibarettir.
Shutter Island (Zindan Adası)
Scorsese'nin olgunluk çağı ürünlerinden Zindan Adası da, yönetmenin bir çok filmi gibi yine bir başyapıt statüsünde. Filmde, Teddy Daniels ve Chuck Aule isimli iki polis memurunun, Rachel Solando adlı bir akıl hastasının ortadan kaybolması üzerine tehlikeli akıl hastalarının tedavi gördüğü Shutter Adası isimli bölgede konuşlanan Ashecliffe Hastanesi'ne soruşturma yapmak için gitmesi ve sonradan gelişen esrarengiz olaylar aktarılıyor. Burada karşılaştıkları isyan tablosu ve çığrından çıkan işler bu davayı gittikçe zora sokacak, zamanla rüya ve gerçek arasındaki sınırlar zorlanacaktır. Usta yönetmen Martin Scorsese tarafından Dennis Lehane'nin ünlü romanından sinemaya uyarlanan filmin başrolünde yönetmenin gözde oyuncularından Leonardo Di Caprio bulunuyor.
Mr. Nobody (Bay Hiçkimse)
Başlıkta bahsi geçen Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adam.
Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır?
Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır...
Ve pek çok gezegen, iki ölüm ve sevilecek kadınlar....
Hiç yorum yok:
Yorum yaparak katkıda bulunabilir ve yazının daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsin.